
Yüksek Seçim Kurulu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptaline ilişkin AK Parti’nin yaptığı olağanüstü itirazı kabul ederek iptal etme kararını hukukçu gözüyle değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Avukat Taner Kazanoğlu, “Yüksek Seçim Kurulu Pandora'nın kutusunu açtı” dedi.
31 Mart seçimlerinden 17 gün sonra mazbatasını alan Ekrem İmamoğlu’nun, 37 gün süren itiraz sürecinin ardından tam kanunsuzluk’ gerekçesiyle mazbatasının hükümsüz sayılmasını ağır bir dille eleştiren Ergenekon ve Balyoz davalarının takipçisi ünlü Avukat Taner Kazanoğlu, seçim kurulunun yapısını anlattı.
KAZANOĞLU, YSK’YA SESLENDİ
Aşağıdan yukarıya seçim kurulunun sandık görevlileri, ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları ve en üstte de YSK olmak üzere dörtlü bir sistemden oluştuğunu belirten Kazanoğlu, YSK’nın görevlerinin de anayasanın 79 maddesi ile belirlendiğini ve almış olduğu kararlara karşı yargı yolunun ise tamamen kapalı olduğunu hatırlattı. Kurulun en üst konumunda olan YSK’nın, en altındaki kendi kurumu olan sandık görevlilerini suçlu ilan ettiğini söyleyerek, “YSK söz konusu 19 bin 743 sandık görevlisi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söylüyor. Gerekçe bu olunca çözümsüz bir noktaya geliyoruz. Tek zarfla muhtar, ilçe belediye başkanı, meclis üyesi ve büyükşehir belediye başkanı seçiyoruz ve tek zarf dört ayrı seçim sistemi olan bu seçimde sadece büyükşehir başkanlık seçimi iptal ediliyor. Eğer tam kanunsuzluk varsa, 39 ilçenin seçimini iptal etmek zorundasın” diyerek YSK’ya seslendi.
AK Parti ve MHP'nin sadece büyükşehir belediye başkanlığı için itirazı olduğunu ama YSK’nın resen hepsini incelemek zorunluluğu olduğunu ve delili kendi elleriyle oluşturduğunu iddia eden Avukat Taner Kazanoğlu, öncesinde de belirttiği gibi YSK’nın almış olduğu kararlara karşı yargı yolunun tamamen kapalı ve bağlayıcı olduğunu, akabinde Anayasa Mahkemesi ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gidilemediğinin altını çizdi.
YSK’nın 11 üyesi olduğunu ve söz konusu aynı üyelerin Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili ve son olarak da yerel seçimleri yaptığını belirten Kazanoğlu konuşmasına şöyle devam etti.
BU MIZRAK HİÇ BİR ÇUVALA SIĞMIYOR
“YSK en alt organı olan sandık görevlilerinde hukuksuzluk olduğunu söyleyerek, kamu görevlisi olmadıklarını gerekçe olarak ortaya koyuyor. Aynı sandık görevlileri diğer seçimlerde de görev yaptı. O halde Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili ve yerel seçimlerin tamamını iptal edilmesi lazım çünkü o seçimlerde de aynı kişiler görev yaptı. Ne yazık ki Türkiye'yi çözümsüz bir noktaya getirdiler. Çözümün yine halktan geleceğine, 23 Haziran'da iyi bir ders vererek bu sorunu çözeceğini inanıyorum ve bundan hiç şüphem yok ama hukukçu gözüyle baktığım zaman bu mızrak hiçbir çuvala sığmıyor”
Siyasetin zaten sandık görevlisi bulmak konusunda ciddi bir sıkıntı yaşadığını da dile getiren Kazanoğlu, “19 bin 743 sandık görevlisinden bahsediliyor. Peki bu saatten sonra kim gidip de sandık görevlisi olur? Sandıkta görev alacak kişilerin belli kıstasları vardır ve denetlenmeleri de söz konusudur. Tüm bunlar aşılmış, sandık başına oturulmuş ve bir anlamda Cumhurbaşkanımızın daha önce dediği gibi, atı alan Üsküdar’ı geçmiş, ama YSK atı almış ve bir daha koşturacağız diyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.
2007 YILINDA ALINMIŞ ÖRNEK BİR KARAR VAR
Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul'daki 39 ilçe seçimlerinin iptal etmesi yönündeki başvurusunu da hem bir hukukçu, hem de politik bir gözle değerlendiren Avukat Taner Kazanoğlu, Seçimlere itiraz sürecinin belli süreleri olduğunu ancak tam hukuksuzluk ve kanunsuzluk gibi istisnai bir durum söz konusu ise, seçim sonucu kesinleşmiş olsa dahi süreye bakılmaksızın incelenebileceği yönünde 2007 yılında YSK’nın aldığı bir karar olduğunu söyleyerek, bu kararın YSK’nın önünü açtığını ifade etti.
YSK TÜM İSTANBUL SEÇİMİNİ İPTAL ETMELİDİR
YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimini iptal ettikten sonra, tam kanunsuzluk ve hukuksuzluk gerekçesiyle, Anayasanın 79. maddesinden aldığı yetkiye dayanarak tüm İstanbul seçimini iptal etmesinin en doğru karar olacağına inandığını söyleyen Kazanoğlu, “Bana göre aslında YSK bu kararı almak zorundadır. Türkiye'deki en büyük sorunumuz hukuk ve adaletin kaybolmasıdır. YSK vatandaşların ve hukukçuların içine adaleti serpmek istiyorsa, İstanbul seçimlerini iptal kararı vermeli. CHP'nin başvurusunu değerlendirmeli” dedi.
YSK’DA, AKP’DE AYAĞINA KURŞUN SIKTI
AK Parti’nin iktidara geldiğinden beri ülkenin bir kaosla yönetildiğini, hukuku kullanarak Türkiye'yi gerdiğini ve ülkenin de yorulduğunu söyleyen Kazanoğlu, “Artık Türkiye yoruldu, toplum yoruldu ve dahası AK Partili arkadaşlar da yoruldu. Ekonomimizi, evimizi, mutfağımızı düşmemiz gerekirken, gündemimiz farklı. 31 Mart’tan hemen sonra Ekrem İmamoğlu’nun önünün açılması lazımdı. İyi ve tarafsız bir belediye başkanlığı yapacağına inancım tamdır. Bana göre hem AK Parti, hem de Yüksek Seçim Kurulu bu işi çözümsüz bir noktaya getirdi ve kendi bacağına kurşun sıktı”
İstanbul seçimleri için 23 Haziran 2019 tarihinin belirlendiğini, bu tarihin de net olmadığını belirten Kazanoğlu, tarihin YSK’nın alabileceği karar doğrultusunda tarihin değiştirilebileceğini söyledi.
Hukukçu kimliğinin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi’de olan CHP’li Avukat Taner Kazanoğlu, yaşanan süreçte Cumhuriyet Halk Partisi'nin müthiş bir enerjiye sahip olduğunu sosyal medya paylaşımlarından da, sokaktan da durumun çok net göründüğünü, özellikle Akdeniz ve Ege sahil bölgelerindeki insanların İstanbul'a gelerek canla başla çalışmak için can attığını görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
“Yüzü gülen, kendi gülen ve her şey çok güzel olacak diyen aday değil, bana göre kazanmış ve hakkı yenmiş bir başkanımız var” diyen Kazanoğlu, İmamoğlu’na sadece vatandaşlardan değil siyasilerden de destek geldiğini, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'nun da açıklamalarına bakınca da, doğrunun bir tane olduğunu söyledi. “AK Parti'ye oy veren de, AKP’yi yönetenlerde netice itibariyle bu coğrafyanın insanı. Belki abimiz, amcamız, dayımız AK Parti'ye oy veriyordur. Ama doğru bir tanedir” diyerek devam etti.
BAZILARININ HEM GÖZÜ, HEM VİCDANI KÖR
“Siz Cumhurbaşkanlığı seçiminde %50 artı 1 bu işi bitirir diyorsunuz ama yerel yönetimde artı 13 bin oy farkı olduğu halde olmaz diyorsunuz.” Diyerek yetkililere seslenen Kazanoğlu, “Ekrem İmamoğlu %50 artı 13 bin oyla seçimi kazanmıştır. Yapılması planlanan 23 Haziran seçimlerinde ise yüzde altmış yüzde yetmiş oya kazanacağına inanıyorum. Bunu Abdullah Gül de, Ahmet Davutoğlu da görüyordur. Bunu görmemek için bir insanın gözünde, vicdanında kör olması gerekiyor. Ama ne yazık ki bazılarının hem gözü, hem vicdanı kör” dedi.
CHP YAPTIĞI DOĞRU HAMLEYLE, YSK’YA BİR ŞANS DAHA VERMİŞTİR
Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul’da 39 ilçeyi kapsayan 24 Haziran genel seçimlerinin iptali için başvuru yapmasını çok doğru bir hamle olarak değerlendiren Kazanoğlu, “Genel başkanımız Ankara'dan İstanbul'a ‘Hak, hukuk, adalet’ diye yürüdü. Adaletin yerini bulması için yapması gereken en doğru hamle de bizlerin hukuku zorlamasıdır ve başvurulması gereken kurumda Yüksek Seçim Kurulu’dur . CHP’de bunu da yaptı. YSK seçimlere gölgesiz bir biçimde karar verecek, üzerindeki şaibeyi kaldıracaksa hem Cumhurbaşkanlığı, hem de 39 ilçe seçimini iptal edip yeniden seçim yapmak zorundadır. Bir hukuksuzluk varsa, aynı YSK üyeleri’nin yaptığı diğer seçimlerde hukuksuzdur. Ne yazık ki YSK’nın, Cumhuriyet Halk Partisi'nin itirazına gerek kalmadan bu seçimleri iptal edip gerekli işlemleri yapması gerekirdi. Hukuk görüşüyle ne yazık ki YSK artık düşündüğümüz kalitede bir hukuk kurulu değil, kendisine zarar vermiş, güvenirliğini kaybetmiş bir kurum haline gelmiştir. YSK yeniden güvenilir bir kurum haline gelmek istiyorsa, oradaki 11 Hakime çok büyük görev düşüyor. CHP çok doğru bir hamle yapmıştır ve ülkemizde hukuk iştesin diye YSK ya bir şans daha vermiştir” diyerek açıklamalarını tamamladı.