''15 Bin Öğretmen Kadrosu Daha İstedik''

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 15 bin öğretmen alımı için mülakatların devam ettiğini belirterek, "Maliye Bakanlığından ilave 15 bin öğretmen alımı için izin istedik. Dolayısıyla 30 bin öğretmenimizi en kısa zamanda atamak istiyoruz ki yeni eğitim, öğretim yılında hiçbir eksiklik olmasın." dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Orman Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yaklaşık 3 ay önce Sivas Valiliği görevine atanan Davut Gül'ü ziyaret ederek, hayırlı olsun dileğinde bulundu.

"İNCELEMELER DEVAM EDİYOR"

Bir basın mensubunun "28 bin öğretmen ihraç edildi. Bu ihraçlar devam edecek mi yoksa soruşturmalar tamamlandı mı?" sorusu üzerine Bakan Yılmaz, "İncelemeler devam ediyor. Büyük bölümü tamamlandı ama incelemeler devam ediyor." dedi.

"15 BİN ÖĞRETMEN İÇİN DAHA İZİN İSTEDİK"

Yılmaz, 19 Eylül'de okulların açılacağını hatırlatarak, "Şu an 15 bin öğretmen alımı için mülakatlar devam ediyor. Maliye Bakanlığından ilave 15 bin öğretmen alımı için izin istedik. Dolayısıyla 30 bin öğretmenimizi en kısa zamanda atamak istiyoruz ki yeni eğitim, öğretim yılında hiçbir eksiklik olmasın. Evlatlarımız, öğrencilerimiz eğitim yönünden bir aksamaya uğramasın." diye konuştu.

"HUKUKUN GEREĞİ YAPILIYOR"

Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini, adeta uçurumun kenarına geldiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin bu uçurumun kenarına bir daha gelmemesi için yapmamız gerekenler var. 10 yıl sonra yine aynı zihniyetin yeniden bir darbe yapmayacağına garanti veren kimse var mı? 10 yıl sonra yeniden bu milleti uçurumun kenarına getirmemek için bu görevler kendisine emanet edilen kişilerin, genel müdürdür, bakandır, mutlaka gereğini yapması lazım. Milletin hakkı hukuku tek kişinin veya bazı kişilerin hakkı ve hukukundan çok daha öndedir. Durduğunuz yerde kime güç veriyorsunuz, kime katkıda bulunuyorsunuz, bunu çok dikkatli olarak değerlendirmek lazım. Bulunduğunuz, durduğunuz yerde destek verdiğiniz kimse terör örgütünün başıysa kusura bakmayın siz doğru yerde durmuyorsunuz demektir. Doğru yerde durmamanın hukuk nezdinde bir karşılığı olması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti devleti de bir hukuk devletidir, onun gereğini yapıyor."